ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Melankoli

melankoli, depresyon, evlilik, filmOrijinal adı: Melancholia
IMDB Puanı: 7.2/10
2011 - Almanya, Danimarka, İsveç, Fransa, İtalya - Tür: Bilim Kurgu, Dram, Gerilim, Psikolojik

Yönetmen: Lars von Trier

Oyuncular: Kirsten Dunst, John Hurt, Kiefer Sutherland, Alexander Skarsgård, Charlotte Gainsbourg

Konusu ve yorum: Bu film evlilik, depresyon ve dünyanın sonu hakkında. Evet, yanlış duymadınız. Bu üç konuyu birden ele alan gerçekten çok ilginç bir senaryo. İki kız kardeşten önce Justine daha sonra da ve Caire'e odaklanan iki bölümden oluşuyor film.

kirsten dunst, evlilik, melankoli, filmİlk bölümde Justine'in düğün törenini izliyoruz. Justine depresyondadır ve bu depresyonu nedeniyle düğünde bir kaç kez ciddi sorunlar yaşanır. Düğüne iki saat geç kalırlar, daha sonra Justine'nin kendisini odasına kapatması nedeniyle pasta töreninde konuklar bekletilir. Justine ve Claire'nin hem anne hem de babası sorunlu insanlardır. Babası dağınık bir adam annesi de çok sert ve otoriter tabiatlı bir kadındır ve bir kaç yıl önce ayrılmışlardır. Annesi bütün konukların önünde düşüncesizce konuşmalar yapar, evlilik kurumuna duyduğu öfkeyi yersiz bir şekilde dile getirir. Annesi’nin Justine’e evlilik hakkında söylediği “Hala sürerken keyfini çıkar” (Enjoy It While It Lasts) ifadesi filmin ikinci yarısını düşündüğümüzde aslında dünya hayatı ile söylenmiş bir söze dönüşür.

Justine'le çok ilgili olan kocası bütün çabalarına rağmen ilgisinin karşılığını alamamaktadır. Birçok aksaklığa rağmen düğün atlatılır ama o gece kocasını odada yalnız bırakarak dışarı çıkar ve üzerinde gelinlik, iş yerinden henüz tanıştığı bir çömez elamanla birlikte olur. O gece kocası tarafından terk edilir.

İkinci bölümde Justine'i daha derinleşmiş bir depresyonda görüyoruz. Kardeşi Claire'in evinde misafirdir ve Claire depresyondan çıkması için onunla ilgilenmektedir. Bütün bunlar olurken, Melankoli adında bir gezegen Dünya'ya doğru yaklaşmaktadır. Bilim adamları Dünya'ya çarpmayacağını söylemektedir. Claire'in kocası da Astronomi'yle ilgilidir ve bilim adamlarına inanmaktadır.

melankoli, dünyanın sonu, düğünClaire ise kocasının aksine Melankoli gezegeninin Dünya'ya çarpacağını düşünmektedir ve bu nedenle zaman zaman yoğun kaygı yaşamaktadır. Justine depresyonun da etkisiyle Dünya'nın berbat bir yer olduğunu düşündüğünden Dünya'nın yok olacağı fikri adeta onu mutlu eder. Claire'in kocası gezegenin hareketlerini takip etmektedir. En sonunda dünyaya çarpacağını anlayınca intihar eder. Justine kardeşinin oğlunu rahatlatmak için hayal ürünü "büyülü bir mağara" yapar. Arka planda gezegen dünyaya doğru yaklaşırken, üçü ağaç dallarından çadır biçimindeki bu yapının içinde otururlar. Melankoli yaklaşır yaklaşır ve nihayet dünyaya çarpar.

Filmin fikrinin yönetmenin geçirdiği depresyon nedeniyle tedavi görürken terapistinin depresyondaki kişilerin zor zamanlarda sakin kalabilecekleri şeklindeki sözünden esinlendiği söyleniyor. Yapılan bazı araştırmalar depresyondaki kişilerin normal olanlarla kıyasla daha gerçekçi olduklarını göstermiştir ama elbette bunu hafif şiddette bir depresyon için belki söyleyebiliriz. Ağır depresyondaki kişinin gerçekçi olmaktan çok, karamsar ve her şeyi olduğundan daha kötü gördüğünü söylemek daha doğru. O kadar ki, depresyondaki kişi çok iyi giden bir ilişkiyi ve evliliği bile kötü görebilir.
Depresyondaki biriyle yaşamak, evli olmak zordur. Zaman içinde karamsar ruh hali çevredekilerin ruh hallerini de olumsuz etkiler ve nihayet ilişkiyi bozar. Depresyon dönemindeyken kocasını içinde bulunduğu ruh halinden sorumlu tutan ve evliliğini bitirmeye karar veren kadın hastalarım oldu. Ek terapiye ihtiyaç duymadan yalnızca antidepresan tedaviyle bile bu çiftlerin evlilik sorunlarının çözüldüğünü söyleyebilirim.

Filmde evlilik temasıyla dünyanın sonu temasının birlikte işlenmesini ilginç buluyorum. Düğün töreninin yapıldığı yer 18 delikli (yani en iyilerinden) bir golf sahasıdır. Bir taraftan dev bir gezegen dünyaya çarpmak üzere yaklaşırken, diğer tarafta “Bu düğün kaça mal oldu, biliyor musun?” ve “Unutma burası 18 delikli bir golf sahası” repliklerinin tekrarlanması, Justine’nin patronunun düğünü sırasında bile ondan (işiyle ilgili) bir kampanya fikri koparmaya çalışması seyirciye adeta şöyle söylemektedir: Varoluşunuzu neyle anlamlandırdığınıza bir bakın, dünya öyle ya da böyle yok olacak, bu kadar şatafatlı düğünlere servetler harcıyorsunuz, hayatınızı yok olup gidecek mal mülk biriktirmeye mi harcıyorsunuz? Dünyanın sonunun yaklaştığını bilseniz ne yaparsınız? Biraz daha para kazanmaya mı çalışırsınız yoksa Justine ve Claire’in yaptığı gibi sevdiğiniz insanlara mı sarılırsınız. Öyleyse neden bunu şimdi yapmıyorsunuz? Dünya’da sevdiklerimizden daha önemli ne var? Bir taraftan bu mesajı verirken, Justine’nin düğün gecesi, kocasından önce gidip (bunu hiç beklemeyen) bir adamla yatması, evlilik kurumunu ve bütün ahlaki değerleri de tamamıyla değersizleştiriyor.

İnsanı düşündüren, sarsan, çarpıcı bir film. Kesinlikle seyretmeye değer.

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy