ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Cennet Gibi

cennet gibi, film, evlilik, ilişkiOrijinal adı: Just Like Heaven
IMDB Puanı: 6.7/10
2005 - ABD Tür: Dram, Fantastik, Komedi, Romantik

Yönetmen: Mark Waters

Oyuncular: Reese Witherspoon, Mark Ruffalo, Jon Heder, Ivana MilicevicDonal Logue

Konusu ve yorum: İki insanın birbiri için yaratıldığı düşüncesine vurgu yapan romantik bir Amerikan filmi daha. Elizabeth bütün hayatı mesleği olan bir doktordur. Yakın arkadaşı yoktur ve yalnız yaşamaktadır. Bir gün yorgun bir iş gününden sonra bir arkadaşının ayarladığı erkekle tanışmak üzere randevusuna giderken trafik kazası geçirir. Seyirci olarak Elizabeth'e ne olduğunu merak ederken film, genç bir adam olan David’in kiralık ev aradığı sahneye geçiş yapar. David'in kiraladığı ev Elizabeth'in evidir. Yeni kiracı evi Elizabeth'in ruhuyla paylaşmaktadır. Her ikisi de diğerini evden kaçırmaya çalışır. Başta kabul etmese de Elizabeth'in ruhu kendisinin bir etten kemikten bir bedeni olmadığını nihayet kabul etmek zorunda kalır.

Elizabeth geçmişiyle ilgili hiç bir şey hatırlamamaktadır. David ile ruh arasında duygusal bir yakınlaşma olur. David'le birlikte Elizabeth'e ne olduğunu araştırırlar ve nihayet trafik kazası sonrasında komaya girdiğini ve üç aydır komada olduğunu öğrenirler. Komadan çıkamayacağına karar veren doktor arkadaşları onu yaşama bağlayan aletleri kapatmaya karar verirler. David Elizabeth'in ruhuna âşık olmuştur. Aletlerin kapatılmaması için mücadele verir. Fişlerin çekileceği gün komadaki Elizabeth’i hastaneden kaçırmaya karar verir. Filmin sonunda ne mi oluyor? Seyredin!

Patrick Swayze ve Demi Moore’un başrollerini paylaştığı Hayalet filmini çağrıştırıyor. Elbette Hayalet filmi her açıdan çok daha güzel bir film bence. “Cennet Gibi” filmi de ilginç senaryosu, tatminkâr oyunculuk ve sürükleyici akışıyla ile seyredilebilir bir film sayılabilir. Önemli bir teması olduğunu söylemek zor. Eğlenceli vakit geçirmek için seyredilebilecek bir film. Amerikan sinemasının kadın erkek ilişkilerini fazla idealize ettiğini düşünmüşümdür hep. Bu film de çok farklı değil.

Birçok çift fazla idealize edilen bir evlilik hayali nedeniyle, evlendikten kısa bir süre sonra hayal kırıklığına uğruyor. Filmin adının da çağrıştırdığı şekilde mükemmel bir evlilik adeta cehennem gibi bir hayat içinde cennet bahçesi gibi görülmek isteniyor. Bahçe demişken bu arada David bir peyzaj mimarı ve çok güzel bahçeler hazırlayan birisi. Elizabeth'in hayatında da işten başka hemen hiç bir şey yok. Evet, bir doktor olarak birçok hastanın hayatını değiştiriyor ama kendi sosyal hayatı tam bir felaket. Doğru düzgün bir ilişkiyi yürütebilecek kadar bile kendine zaman ayıramıyor. Ancak yarı yarıya öldükten sonra serbest kalan ruhunun bir adamı tanıma fırsatı bulabilmesi bu anlamda ilginç. Bu tür filmlerde birbirinin ruhikizi olan aralarında mükemmel bir ten uyumu olan çiftler filmin sonunda evlenirler, tıpkı masallardaki gibi. Oysa işini bu kadar önemseyen Elizabeth ile David’in evliliğini düşünüyorum da, eğer Elizabeth hayatında dengeyi kurmayı başaramazsa David’le birkaç yıldan fazla evli kalamayacaktır. Bütün hayatı işinden ibaret olan insanlara yönelik olarak "çevrenizdeki insanları tanımak için ölmeyi beklemeyin" filmin belki de tek değerli mesajı bence.

Yorumumla romantik bir filmin keyfini kaçırdığımı düşünenler olabilir. Burada yaptığım yorumlarla komedi ya da romantik bir film bile olsa eğlencenin yanı sıra filmlerin bizi değiştirebilecek geliştirebilecek yanlarını bulmaya ve göstermeye çalışıyorum. Romantizmin üzerine azıcık gerçeklik sosu serpiştirmekte sakınca görmüyorum. İyi seyirler.

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy