Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Evlilik Rüyası

Orijinal adı: Muriel's Wedding

1995, Avustralya Tür: Komedi, Drama, Romance

İMDB puanı: 7,0/10

Oyuncular: Toni Collette, Bill Hunter ve Rachel Griffiths

Yönetmen: P.J. Hogan

Konusu ve yorum: Evlilik hakkında seyrettiğim en sıra dışı filmlerden olduğunu söyleyebilirim. En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, bazıları kesinlikle hoşlanmayacak ama bence seyredilmesi gereken bir film. Kokuşmuş, dejenere bir vasat ve aynen öyle tipler. Ayıp olacak ama insanın midesini bulandıran karakterler. Bu filmde iki tane evlilik var, ikisi de berbat. Bu film kesinlikle evlilik kurumunu yerden yere vuruyor.

Muriel Avustralya'nın sıkıcı bir kasabasında yaşayan genç bir kızdır. Genellikle odasında yalnız oturup 90'lı yıllar için bile eski saylan Abba müzikleri dinler ve odasının duvarlarında asılı olan resimlerdeki gibi bir gelinlik giyerek evlilik hayalleri kurar. İğrenç babası başarısız bir politikacıdır. Kardeşleri başarısız, tembel, aylak ve beceriksiz tiplerdir. Ailecek evde televizyon seyredip tıkınırlar. Baba sürekli olarak çocukları iş bulmaları için zorlar ve beceriksiz ve başarısız oldukları için aşağılar. Anne ise silik bir tiptir, bütün uğraşı çocuklarının günlük sıradan ihtiyaçlarını karşılamaktan ibarettir.

Muriel evlilik hayalleri kursa da şimdiye kadar hiç bir erkek arkadaşı olmamıştır. Hayran olduğu ve dahil olmaya çalıştığı kız akran grubu da eğlenceden başka bir şey düşünmeyen, erkek arkadaşlarıyla yaptıkları oral seksi anlatıp duran inanılmaz dejenere, süslenmek, giyinmek erkeklerle düşüp kalkmaktan başka bir şey düşünmeyen kızlardır. Muriel bu kızlar tarafından kendileriyle aynı klasta görülmedikleri için aralarından açıkça kovulur.

Muriel ailesinden gizlice aldığı parayla tatile çıkar. Lise yıllarından kız arkadaşı Rhonda'yla karşılaşır. Rhonda da hayatında umduğunu bulamamış bir kızdır. Birlikte Sydney'e kaçarlar ve orada bir iş bulup yaşamaya başlarlar. Muriel sosyal çekingenliğini aşmak üzere bazı deneyimler peşindedir. Bu arada evlenecekmiş gibi yapıp gelinlik mağazalarında gelinlik giyip denemekte, hastanede yattığını söylediği annesine göstermek için gelinlikli fotoğraflar çektirmektedir. Bu arada gazetedeki evlilik ilanlarında (o zamanlar internette henüz evlilik siteleri olmadığı için) kendine eş arar. Güney Afrika'lı bir olimpiyat yüzücüsü de Avustralya adına yarışmak için formalite bir evlilik arayışındadır. Muriel yakışıklı yüzücüyü görünce kelimenin tam anlamıyla ağzının suyu akar. Evlenirler.

Babası tarafından bulaşık makinası gibi kullanılan annesi daha fazla dayanamayıp intihar eder. Annesinin cenaze töreninde başbakandan gelen taziye mesajı üzerine, babasının dönüp kızına "bak gördün mü ben unutulmadım" dediği sahne filmdeki kokuşmuşluğu çok güzel yansıtıyor. Buna daha fazla dayanamayan Muriel töreni terk eder, evi terk eder, kocasını terk eder ve Rhonda'yla yeni maceralara doğru birlikte kasabayı terk ederler.

Filmin adı “Evlilik Rüyası” ama bu film tam bir evlilik eleştirisi. Kendine değer vermeyen beceriksiz çocuklar yetiştirmek için ne yapılması gerektiğini anlattığını da söyleyebiliriz. Kötü evliliğin güzel bir örneğini sunuyor. Rhonda’nın evlilik rüyası belki de anne babasının berbat evliliği içinde kendi geleceği adına bir kurtuluş ümidi belki de. Genellikle berbat evliliklerde büyüyen çocuklar ileride evlilik kurumuna karşı da tepkisel olabiliyorlar. Nitekim Rhonda doğru düzgün bir evliliğin ne olduğunu bilmediğinden bula bula formalite evlilik arayan birini buluyor ama belki de bu formalite evlilik düzgün bir şeye dönüşmek üzereyken her şeyi terk edip belirsiz bir hayata yelken açıyor. Benim de berbat bir evlilikte büyüyen bir kızdan beklediğim gibi sonlanıyor film.

Bu filmi seyrettiğimde iyi bir filmin illa çok büyük bütçeler gerektirmediğini, farklı bir konu ve iyi bir senaryo ile seyretmeye değer bir film çekilebileceği fikrim bir kez daha pekişti. Bence seyredilebilecek bir film.

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy

« Önceki Sayfa

Sonraki Sayfa »