ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Düğünden Sonra

düğünden sonra, film, evlilik, ölümOrijinal adı: Efter brylluppet
2006 - Danimarka, İsveç, Tür: Dram

Yönetmen: Susanne Bier

Oyuncular: Mads Mikkelsen, Sidse Babett Knudsen, Ida Dwinger, Suhita Thatte, Hitesh Kotak

Konusu ve yorum: Bu film bize sahip olduğumuz en değerli şeyin ailemiz ve çocuklarımız olduğunu, en büyük mutluluk kaynağımızın da evlilik ve ailemiz olduğunu dramatik bir şekilde anlatıyor. Danimarka'da doğmuş ve büyümüş olan Jacob Peterson (Mads Mikkelsen) Hindistan'da evsiz çocukların barındığı bir yurtta çalışmaktadır. Ülkesindeki insanları sevmediğine karar vermiş ve bu evsiz çocuklara babalık yaptığı bir hayatı tercih etmiştir. Parayla hiç ilgisi olmamasına rağmen yurdun ihtiyaçlarını karşılamak için bağış toplamak üzere Danimarka'ya kısa süreliğine dönmek zorunda kalır.

Oldukça yüklü bağışta bulunmayı planlayan Jørgan (Rolf Lassgård) kızının düğününe Jacob'u davet eder. Jacob düğünde Jørgan'ın karısının 20 yıl önce ayrıldığı kız arkadaşı olduğunu fark eder. Üstelik düğününe gittiği genç kadın da varlığından bile haber olmadığı kendi kızıdır. Kimsenin henüz bilmediği gerçek ise Jørgan'ın ciddi bir hastalığı vardır ve ölmek üzeredir. Jørgan, yapacağı yüklü yardımı Jacob'un Danimarka'da kalması ve geride bırakacağı karısı ve çocuklarına bakması şartına bağlar. Jacob ise geri dönmeye söz verdiği Hindistan'daki çocuklarla, varlığını yeni öğrendiği kızı ve kendisine ihtiyacı olan Jørgan'ın çocukları arasında tercih yapmak zorunda kalacaktır.

Filmde ilginç yaşam olayları ele alındığı için evlilik hakkında önemli bir film olduğunu düşünüyorum. Herhalde çok az insan bir kadından ayrıldıktan 20 yıl sonra bir çocuğu olduğunu öğrenir. Ben olsaydım ne yapardım sorusunu sorduran filmleri beğeniyorum. Bu filmde herhalde yerinde olmak istemeyeceğim karakter 48 yaşında az bir ömrü kaldığını öğrenen ve geride bırakacağı 8 yaşlarında ikizleri olan Jørgan olurdu. Jørgan'ın ölmek istemiyorum diye hıçkırarak ağladığı sahne yürek burkucu.

düğünden sonra, film, evlilik, ölümJørgan'ın lüks malikânesinde duvarlarda eskiden avladığı hayvanların kafaları asılıdır. Bahçede ise evin hemen yakınına çekilmiş çitin hemen arkasında geyikler dolaşır. Bu tezat aslında Jørgan'ın geçmişte yaptıklarından pişman olduğunu vurgulamaktadır. Çocuk yuvasına bağışta bulunmak istemesi de geçmiş hatalarını affettirmek için yaptığı bir şey olarak gösterilir filmde. Yakın arkadaşlarını topladığı yaş gününde yaptığı konuşmada onca zenginliğe ve sahip olduklarına rağmen hayatındaki en değerli şeyin karısı ve çocuklarını olduğunu söyler. Belki yeterince vurgulanmıyor ama hayatımızdaki sahip olduğumuz en büyük değerin sevdiğimiz insanlar olduğunu bize hatırlatıyor bu film. Yakında öleceğimiz haberini alsak en çok neye üzülürüz? Geride bıraktığımız mallara mı? Elbette hayır. Yalnız bırakacağımız eşimize ve en önemlisi de zamansız terk etmek zorunda olduğumuz çocuklarımıza ve onlarla daha fazla zaman geçirmemiş olduğumuza.

Bu film orijinal konusu, oyuncuların tatmin edici performansı ve çarpıcı mesajıyla kesinlikle seyretmeye değer.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy