Reuters haber ajansından ABC News'in Eylül 2011 tarihinde aktardığı habere göre Meksika'da kanun koyucular “geçici evlilik” için kanun tasarısı hazırlıyor. Teklif yasalaşırsa, yeni evlenen çiftlerin daha sonra boşanmanın yasal sonuçlarıyla uğraşmamaları için geçici evlilik lisansı yapmaları yasal olarak mümkün olacak. Habere göre evlilik süresi olarak en az 2 yıl belirlenebilecek ve eğer çift memnun kalırsa kontrat yenilenecek. Kontrat süresi dolduğunda boşanma işlemlerine gerek kalmadan evlilik akdi geçersiz olacak. Boşanma bu kadar yaygın olursa, boşanmanın kurumsallaşması ya da evliliğin doğal bir parçası haline getirilmesine şaşmamak gerekir!
Bu haber bana İran'da geleneksel olarak uygulanan Muta nikâhını (Mut'ah, Mut'a Marriage, Nikah Mut'ah; farsça günlük konuşma dilinde "sigheh" deniliyor) hatırlattı. Geçici evlilik anlaşmasının tarihi aslında çok gerilere, İslam öncesi döneme kadar uzanıyor. Orta Avrupa ve Britanya Adaları’nda yaşayan ve halen devam eden bazı geleneklerde etkisi olduğu söylenilen eski bir kavim ve uygarlık olan Keltlerde de geçici evlilik uygulamasının var olduğu söyleniyor. Sünni İslam düşüncesinde göre geçici evlilik kabul edilmiyor. Ancak bazı Şii âlimler aynı kaynakları farklı yorumlayarak, ya da bazı kaynakları kabul etmedikleri için, geçici evliliğe izin verildiğini ileri sürüyorlar.
İran cumhurbaşkanı Rafsancani 1990 yılında yaptığı halka açık bir konuşmasında gençlerin cinsel ihtiyaçlarını giderebilmeleri için geçici evliliği bir çözüm olarak önerince, aslında Şia kültüründe uzun süredir var olan bu uygulama tekrar sıcak tartışmaların konusu oldu. Bazıları Rafsancani’nin bu konuşmasını devrik şah Rıza Pehlevi'nin döneminden bile daha özgürlükçü bir adım olarak gördüler. Bazıları ise geçici evlilik denen uygulamanın batıdaki evlilik dışı ya da evlilik öncesi ilişkilerden ya da birlikte yaşamadan (cohabitation) ve hatta fahişelikten hiç de farklı olmadığını söylediler.
Hukuki olarak izin olsa da pratik uygulamada İran’da Muta nikâhının hiçbir zaman çok popüler olmadığı söyleniyor. Bunun en önemli nedeninin geçici evlilik ile bir birlikteliği olan bir kadınla kimsenin daha sonra kalıcı olarak evlenmek istememesi olduğu söyleniyor. Diğer yandan, Boston Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde Profesör olan Shahla Haeri’nin kitabında aktardığı, yakın tarihte yapılmış bir etnografik araştırmaya göre, gelenek özellikle toplumun düşük sosyoekonomik tabakasında canlılığını sürdürüyor. Haeri, özellikle boşanmış genç kadınların uygulamaya sıcak baktıklarını ve “popüler iffetli geçinen İranlı kadın imgesine aykırı olarak” bu kadınlar yalnızca kendi ihtiyaçlarının ve erkeklere duydukları cinsel ilginin farkında olmakla kalmayıp, sıklıkla da bir ilişkiyi başlatan taraf olabiliyorlar.
Geçici evlilik uygulamasını savunanlar ise bu uygulamanın bazı düzenleme ve yaptırımlar içerdiğini ve bu nedenle evlilik dışı ya da evlilik öncesi cinsel ilişki ya da fahişelik ile karşılaştırılmasının yanlış olduğunu söylüyorlar. Geçici evliliğin süresi birkaç saatten yıllara kadar uzanabiliyor. Normal bir evlilikte uygulanan mihr (mehr, dower, drahoma) uygulaması Muta nikâhında da geçerli. (Ben hiç öyle düşünmüyorum ama ekonomik gerekçelerle kadının evlenmesi ya da evlendiği erkekten para almasını da fahişelik gibi görenler olduğunu hatırlatmak gerekir.) Evlilik süresi dolduktan sonra kadının tekrar evlenebilmek için üç ay beklemesi gerekiyor. Eğer geçici evlilikten bir çocukları olursa, çocuk normal bir evlilikten doğan çocuk gibi (teorik olarak) bütün haklara sahip oluyor. Kalıcı evlilikten farklı olarak erkek kadının günlük geçimini karşılamak zorunda değil ve karşılıklı olarak miras hakkına da sahip değiller.
Bu konuda benim yorumuma gelince, olayın hukuki, islami ya da teolojik boyutuyla ilgili bir şey söylemem mümkün değil. Ben olsa olsa psikolojik yönüyle ilgili fikir jimnastiği yapabilecek pozisyondayım. Kadın ve erkek arasındaki ilişkinin birçok farklı formatıyla ilgili yazılar yazdım. Evlilik dışı ilişkilerle ilgili yazdıklarıma bakacak olursanız, kadın erkek arasındaki ilişkinin doğru formatının ne olduğunu düşünürsek düşünelim, pratiğin bu doğruya genellikle uymadığını göreceksiniz. İnsan kendisinin bile doğru olmadığını düşündüğü şeyleri yapabilen bir varlık. Bize uzak bir kültürel fenomeni anlayabilmek için önce “insan”ı ve bu realiteyi görmek gerek. Ben kanunlar ne derse desin pratik yaşamın belirleyici olduğunu düşünüyorum. Gelenek dediğimiz şeyler ya devletin olmadığı ya da elinin uzan(a)madığı yerde halkın ihtiyaçlarına çözüm olarak ürettiği uygulamalar değil mi?
Günümüzde evlilik öncesi birlikte yaşamanın neden yaygınlaştığını düşünüyorsunuz? Bu ayrı bir yazının konusu olacak boyutta bir mesele olmakla birlikte, benim kanaatim, evlilik törenlerinin abartılması (Nedimeler filminin yorumunu okuyunuz), evlilik kurumunun hukuki boyutlarından kaçma ihtiyacı (evlilik sözleşmesi konusundaki yazıma bakınız), aldatma ve evlilik dışı ilişkilerin yaygınlığının evlilik yeminine duyulan inancın yitirilmesi (aldatma ve evlilik dışı ilişkiler konularındaki yazılarıma bakınız), boşanma oranlarının %50’ye yaklaştığı bir toplumda bir bütün olarak evlilik kurumuna duyulan güvenin sarsılması gibi birçok neden bir araya gelerek “birlikte yaşama” uygulamasıyla sonuçlandığını düşünüyorum. Birlikte yaşamayı doğru bulun ya da bulmayın, nedenleri ortadan kaldırmadan, doğrudan hukuki bir çözüm bulmaya çalışırsanız (örneğin, yasaklarsanız) olsa olsa zulüm etmiş olursunuz ya da hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Nitekim Meksika’daki kanun tasarısının “mademki evliliklerin önemli bir kısmı üç beş yılda boşanmayla sonlanıyor, öyleyse neden en başında geçici bir evlilik sözleşmesi yapılmasın” gibi bir mantıktan hareket edilerek bir çözüm arayışı olduğunu düşünüyorum. İran’daki uygulama için de taraftarları pekâlâ benzer bir mantık yürütebilirler. Gereksiz tartışmalara girmeden tartışmayı şöyle bağlayayım, “yanlış” aslında bir “sonuç”tur. Nedenleri görmeden ya da değiştirmeden “yanlış”ı düzeltemezsiniz. Az bir çabayla yürüyebilecek evliliklerin boşanmayla sonuçlanması da bir “yanlış”tır ama boşanmayı yasaklayarak olsa olsa yeni “yanlış”lara kapı açarsınız.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy
Kaynaklar:
Shahla Haeri. Temporary Marriage and the State in Iran: An Islamic Discourse on Female Sexuality. Social Research: An International Quarterly 1992; 59 (1) Religion and Politics; 201-223.
Shala Haeri. Law of desire : temporary marriage in Iran. London: Tauris, 1989.
http://abcnews.go.com/blogs/headlines/2011/09/mexico-city-considers-temporary-marriage-licenses/
RSS Facebook Twitter ilicMedia