Oyuncular: Zbigniew Zamachowski, Julie Delpy, Janusz Gajos, Jerzy Stuhr, Aleksander Bardini, Grzegorz Warchol, Cezary Harasimowicz, Jerzy Nowak, Jerzy Trela, Cezary Pazura, Michel Lisowski, Philippe Morier- Genoud, Piotr Machalica, Francis Coffinet, Barbara Dziekan
Yorum: Yine bir üçleme filmi. Üç Renk Mavi'den sonra "Üç Renk: Beyaz". Filmin evlilikte kadın erkek eşitliğini konu aldığını söylüyor bazı eleştirmenler. Belki daha açık olmak gerekirse, bence film kadın erkek eşitliğinin olumsuz yanını kadın ve erkeğin birbirine nasıl düşman olduğunu anlatıyor. Kahramanımız Karol'un sertleşme ya da erken boşalma, belki de her ikisi birden, cinsel bir sorunu vardır ve karısı Dominique cinsel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için (filmin sonunda anladığımız üzere onu hala sevdiği halde) onu boşar. Sertleşme sorunu olan erkeklerin (elbette hepsinde değil) eşlerinin cinsel doyumunu fazla önemseyen hassas kişiler olduğunu ve sertleşme sorunlarına eşleri tarafından aşırı tepki gösterilmesinin sorunu daha da kötüleştirdiğini biliyoruz. Filmde Dominique'in tepkisi fazlasıyla sert. Hatta kendisini telefonla arayan Karol'a o sırada birlikte olduğu adamla sevişirken çıkardığı sesleri dinletecek kadar işi ileri götürür.
Karol beş parasız ülkesine dönmeyi başarır ancak bu arada öldürülesiye dayak yer. Ülkesine dönmesine yardımcı olan metroda tanıştığı Mikołaj'la arkadaş olur. Mikolaj kendisini öldürmesi için Karol'a para teklif eder ama Karol bir şekilde onu hayata döndürmeyi başarır ve onunla ortalık yapar. Bence yediği dayağın da etkisiyle Karol'ın karakteri değişir, sertleşir. Cinsel sorunu nedeniyle aşağılanarak terk edilmesinin öcünü almak üzere acımasız bir plan yapar.
Karol'un kendisini aşağılayarak terk eden karısına yaptığına benzer şekilde (o kadar abartılı olmasa da, ne de olsa bu bir film) gerçek hayatta erkeklerin kendileri ezen eşlerinden intikam aldığını sık görüyoruz. Örneğin karısı tarafından küçümsenen bir erkek eşini en zayıf anında, hamileliği sırasında ya da çocuk sahibi olduktan hemen sonra terk edebilir. Filmin sonunu anlatıp keyfinizi kaçırmayalım. Seyredin görün. Evlilikte kadın erkek eşitliğinin incelikli bir şekilde eleştirisi olan fim bence seyretmeye değer.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy
RSS Facebook Twitter ilicMedia