ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Sil Baştan

sil baştan, film, jim carrey, romantik, bilim kurguOrijinal adı: Eternal Sunshine of the Spotless Mind

2006 ABD - Tür: Bilim Kurgu, Dram, Romantik

IMDB Puanı: 8.4/10


Yönetmen: Michel Gondry

Senaryo: Michel Gondry, Charlie Kaufman, Pierre Bismuth


Oyuncular: Jim Carrey, Kate Winslet, Elijah Wood, Kirsten Dunst, Mark Ruffalo


Konusu ve yorum: Bir ilişkinin bitmesini istediğinizde bunu en hızlı ve kestirmeden yapabilmenizi sağlayan bir teknoloji geliştirilseydi sonuç ne olurdu? Bu sorudan hareketle kurgulanmış bir senaryo ile çekilmiş ilginç bir romantik bilim kurgu film.


Joel Barish (Jim Carrey) ve Clementine Kruczynski (Kate Winslet) bu filmde birbirine aslında uygun olmayan ama bir açıdan birbirini tamamlayan bir çift. Joel kendisine azıcık ilgi gösteren her kadına âşık olan ama göz göze gelemeyecek kadar utangaç bir genç adam. Clementine ise filmin bir yerinde Joel’in de söylediği gibi kendini sevdirmek için bir erkekle yatabilecek, sık sık saç rengini değiştirerek yaşadığı can sıkıntısından kurtulmaya çalışan Joel’den oldukça farklı karakterde güzel bir genç kadın.


sil baştan, film, kate winslet, ilişki, jim carreyFilm Joel ve Clementine’nin rastlantısal gibi görünen karşılaşmalarıyla başlar. İlişkilerinin ikinci yılında Clementine Joel’i hiç tanımamış gibi davranmaya başlar. Joel bir ipucundan yola çıkarak yaptığı araştırmada Clementine’nin kendisiyle ilgili bütün duygu ve anılarını bir klinikte sildirdiğini öğrenir. Joelle’i aklından atmayı başaramayınca o da Clementine’i kafasından sildirmek için kliniğe başvurur. Silme işlemi Joel bir akşam uykuya daldıktan sonra yapılacak ve sabaha kadar işlem bitmiş olacaktır. Filmin ikinci yarısında Joel’in zihninde olup bitenleri izliyoruz. Joel işlemin ortasında hafızasından Clementine’i sildirmekten vaz geçer ama bir kez işlem başlamıştır. Kendi zihninde Clementine’i bir yerlere saklamaya çalışır ve kendi zihninin derinliklerine doğru Clementine’le birlikte kaçarlar. Silme işlemi bu aksaklıklara rağmen tamamlanır ama Joel’in zihninin bir yerlerinde bir şeyler kalmıştır. Filmin başındaki karşılaşmanın aslında göründüğü gibi rastlantısal olmadığını anlarız. Meğerse bu ikisisinin birbiriyle ilk ilişkileri değilmiş!


Bu arada hafıza temizleme şirketinin elemanlarından birisinin de paralel olarak izlediğimiz yaşantıları, bu elemanın şirket kayıtlarını çalarak bütün eski müşterilere dağıtmasıyla sonuçlanır. Joel ve Clementine daha önceki ilişkilerinin sonunda neden ilişkiyi bitirdiklerini ve hafızalarını sildirmeye karar verdiklerini öğrenirler. Eğer bu iki insan ilişkinin ilerleyen aşamalarında mutsuz olacaklarsa bu ilişkiyi sürdürmeleri çok da mantıklı olmayacaktır. Bu durumda ne yapacaklar? İlişkiyi daha fazla uzatmadan bitirmek mi yoksa ne olursa olsun sürdürmek midir yapılması gereken?


Bu film bana sevdiği insan tarafından terk edildikten sonra yaşadığı acılarından kurtulmak için başvuran hastalarımı hatırlattı. Bana öyle geliyor ki, yüz yılımızda her türlü acıya tahammülümüz azaldı. “Lekesiz zihnin sonsuz günışığı” anlamına gelen filmin orijinal adı da sanırım insanların bu beklentisine göndermede bulunuyor. Aslında acıların da hayatın bir parçası olduğu kabul etmek istemiyoruz. Hayatlar adeta yalnızca haz almaya odaklanmış gibi. Oysa kayıplar, acılar bizi en fazla olgunlaştıran yaşantılardır. Bir ilişkide acı mı yaşıyorsun, niye tahammül edeceksin, bitir gitsin! Hatta bunu yapabilecek bir teknoloji varsa hafızanı da sildir gitsin, hiç acı çekme!


Filmin bana düşündürdüğü bir başka şey de, bazı çiftlerin aslında ilişkinin en başında işlerin açıkça yolunda gitmemesine karşın ilişkiyi erkenden bitirmek yerine yıllarca acı çekip sonunda ayrılık ya da boşanmayı göze almaları gerçeği. Ben bazen ilişkileriyle ilgili danışmanlık almaya gelenlere şunu söylemek zorunda kalırım: eğer sorunlarınızı evlenmeden önce çözebilirseniz ne âlâ ama şimdiki sorunlarınızın evlendikten sonra düzeleceğini ümid ederek evlilik kararı vermeyin, çünkü genellikle öyle olmaz. Buna rağmen evlenen ve evliliklerinin ikinci üçüncü yılında bu kez boşanma sürecinde gördüğüm çiftler olmuştur.


Eğlenceli, sürükleyici ve düşündürücü bir film. Filmin sonunda çiftimiz kendilerini sorunlu bir geleceğin beklediğini bile bile ilişkilerini bir kez daha sürdürmeye karar veriyorlar. Bu anlamda filmin sorunlu ilişkileri romantik bir bakış açısıyla ele aldığını düşünüyorum. Film adeta şunu telkin ediyor: Eğer şu anda ilişkinizden haz alıyorsanız gelecekte ne olacağını düşünmeyin sürdürün! Filmin son tahlilde verdiği bu mesaja katılmam mümkün değil. Joel ve Clementine çifti, birbirine zıt karakterlerin bazen birbirini tamamladığı için bir süre çok mutlu olabileceklerini ama daha sonra bu zıtlığın ilişkinin sonunu getirdiğine güzel bir örnek teşkil ediyor. Romantik bilim kurgu kombinasyonunun güzel bir örneği olduğu için sinemaseverlere tavsiye edebileceğim bir film. İyi seyirler.


Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy