İngilizce adı: Marriage Is a Crazy Thing
Orijinal adı: Gyeolhoneun michinjishida
2002 Güney Kore - Tür: Dram, Romantik, Erotik
IMDB Puanı: 7,1/10
Yönetmen: Ha Yu
Senaryo: Ha Yu
Oyuncular: Uhm Jung Hwa, Jeong-hwa Eom, Woo-seong Kam, Jeong-eun Lim, Hyeon-kyeong Ryu
Konusu ve yorum: İnsan neden evlenir, evlilik için doğru gerekçeler neler olmalıdır soruları üzerinden, bohem bir hayat ve evlilik arasında sıkışmış kalmış bir çiftin dramatik öyküsü. İtiraf etmeliyim ki, seyircinin dikkatini dağıtan bolca erotik sahne olmasaydı bu filmi gönül rahatlığıyla tavsiye ederdim. Ama gişe kaygısıyla filme eklendiğini düşündüğüm bolca çıplaklık ve pornografiye yakın erotizm, filmi neredeyse bir dram olmaktan çıkarıyor. Bu tür sahnelerden hoşlanmayanlar ve 18 yaşından küçükler için uygun bir film değil. Film günümüzde kadın ve erkeğin sıkça yaşadığı çatışmaları ve açmazları ele aldığı için önemli bir konusu olduğundan burada yorumlamayı uygun buldum. Filmin Türkçe adı mevcut değil, ben İngilizce adından “Evlilik Çılgın Bir Şey” diye çevirdim, mazur görürsünüz umarım.
Joon-Young (Kam Woo-Sung) evlilik düşünmeyen bir müzmin bekâr olmasına rağmen annesinin ısrarlarına dayanamayarak bir arkadaşının ayarladığı kızla buluşmaya karar verir. Yeon-Hee (Uhm Jung-Hwa) ise evlenmek için doğru erkeği bulmak üzere çaba harcayan ve mümkün olduğu kadar çok erkeği gözden geçirmek için sık sık yeni birileriyle tanışıp onlarla çıkan genç ve güzel bir kadındır. Kendisine rahat bir hayat yaşatacak bir erkekle evlenmek istemekle birlikte anlaşılan o ki arada bütün kriterlerini karşılamasa da çekici erkeklerle eğlenme fırsatını da değerlendirmektedir. Yeon-Hee ve Joon-Young ilk görüşmelerinde birbirinden hoşlanırlar ve aralarında cinsel bir çekim oluşur.
Joon-Young bu kızdan hoşlanır ama kısmen kendini evliliğe hazır hissetmediği için, kısmen de ilk görüşmede kendisiyle yatan bu kadınla evlilik yaparsa, bu kadının kendisiyle yetinmeyeceğini ve aldatılacağını düşündüğü için evlilik konusundan uzak durur. Yeon-Hee ise İngilizce öğretmeni olan bu yakışıklı adamla zengin olmasa bile evlenmeye razı gibi görünmektedir. Joon-Young’dan istediği sinyali alamaz. Buna rağmen bir taraftan onunla çıkarken (ve yatarken) diğer taraftan diğer eş adaylarını değerlendirmeye devam eder. Sonunda çekici bulmadığı bir doktorla evlenmeye karar verir ama evlenmeyeceği adam olan Joon-Young’le birlikte tamamen absürd bir şekilde “balayı” dediği küçük bir kaçamak geziye çıkarlar!
Joon-Young ve Yeon-Hee’nin ilişkisi evlilik sonrasında da devam eder. Yeon-Hee adeta iki tane kocası varmış gibi davranmaktadır. O kadar ki, Joon-Young’a asılan bir öğrencisi evi aradığında triplere girer, surat asar. Joon-Young cinsel açıdan çok haz alsa da bu part time ilişkiden ruhsal olarak yorgun düşmüştür. Sonunda bir daha onu görmek istemediğini söyleyerek evinden kovar. Filimin sonunda ne olduğunu tam anlayamıyoruz işin doğrusu. Bu part time ilişki iniş çıkışlarla devam mı ediyor, yoksa kadın kocasını terk edip kovulduğu eve geri mi geliyor? Bu belirsizlik içinde film biter.
Bu filmin dramatize ettiği ölçüde olmasa da günümüzde birçok kadın ve erkeğin bohem bir hayatla, rahat ve huzurlu bir evlilik arasında sıkışıp kalmış olduğunu düşünüyorum. Bu filmde iki adamı idare eden bir kadın olduğu için belki biraz yadırgıyoruz ama sanırım güzel, çekici ve cinsel açıdan rahat kadınları hayatlarından çıkarmadan, “çocuklarının anası, evinin kadını” olacak kadınlarla evlenen erkek hiç de az değil.
Bu filmde öne çıkan bir diğer önemli konu ise, erkeklerin cinsel açıdan rahat kadınlarla birlikte olma fırsatlarını kaçırmamalarına karşın, iş evlilik kararına geldiğinde bu rahat kadınlardan korkmaları. Joon-Young kesinlikle çok hoşlandığı bu kadınla evlenmemesinin nedeninin bu kadının kendisiyle yetinmeyeceği ve kendisini aldatacağı korkusu olduğunu çok net bir şekilde kelimelere döküyor bir replikte:
Joon-Young: Sen ciddi bir şekilde evliliği düşünüyor musun?
Yeon-Hee: Tabiî ki. Doğru kişiyi bulur bulmaz evleneceğim.
Joon-Young: Öyle mi? Sen ve evlilik mi?
Yeon-Hee: Ne? Sence evlenemem mi?
Joon-Young: Eğer evlenirsen… senin için bir çeşit mantıksız hareket olmaz mı?
Yeon-Hee: Ne olursa olsun.
Joon-Young: Ben bekâretten bahsetmiyorum. Eğer senin gibi bir kadın evlenirse... sadece kocasıyla tatmin olabileceğine inanıyor musun? Sence bu mümkün mü?
Yeon-Hee: Tamamen mümkün. Hiçbir zaman asla yakalanmayacağım.
Joon-Young: Kesin bir şey var. Sen ve ben ikimiz de, ilkokuldan beri sürekli olarak birilerini sevdik. Sence evlendiğin zaman, bu kolayca değişebilecek mi? Bizim şansımız yok.
Yeon-Hee: Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
Joon-Young: Ayrıca, tanışma randevularında, aşkı aramıyorsun.
Yeon-Hee: Ne?
Joon-Young: Belirli koşulları arıyorsun. Kişiyi değil, fakat kim olduğunu ve senin için neler sunabileceğini.
Sonuç olarak, eğer erotik ögelere takılmadan seyretmeyi başarırsanız, ortaya birçok kadın ve erkek için önemli meseleleri düşündürmeye sevk eden bir film ortaya çıkmış. İyi seyirler.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy
RSS Facebook Twitter ilicMedia