Erken boşalma (Prematür Ejakülasyon)
Erken boşalma nedir?
Prematür ejekülasyon erkeğin sürekli olarak veya tekrarlayan bir biçimde istediği zamandan önce orgazm ve ejekülasyonun olmasıdır. Bu bozukluğu tam olarak tanımlayacak bir zaman süresi yoktur. Masters ve Johnson cinsel ilişkilerin en az yarısında eşini tatmin edecek kadar vajinada ejaküle olmadan kalamama durumunda prematür ejakülasyon olduğunu söylemektedirler. Bu tanım kadının orgazm bozukluğu olmaması durumunda geçerlidir. Eğitimli kişiler arasında daha sık görüldüğü düşünülmektedir. Bunun sebebinin de partneri tatmin edebilme kaygısı olabilir (6).
DSM-IV’de prematür ejakülasyon (erken boşalma) kriterleri:
A. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve kişinin istemesinden önce, vajinaya girme öncesi, girer girmez ya da hemen sonra ejakülasyonun olması. Klinisyen, yaş, cinsel eş ya da durumun yeni olması ve son zamanlardaki cinsel etkinliğin sıklığı gibi uyarılma evresinin süresini etkileyen etkenleri göz önünde bulundurmalıdır.
B. Bu bozukluk, belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası ilişklerde zorluklara neden olur.
C. Prematür ejakülasyon sadece bir maddenin (örn. opiyatların bırakılması) doğrudan etkilerine bağlı değildir (5).
Erken boşalmanın ilaçla tedavisi nasıl yapılır?
Serotonin Geri Alım İnhibitörü (SRI) Denilen İlaçların Erken Boşalma Tedavisinde Kullanımı'nı anlatır mısınız?
Prematür ejakülasyonun tedavisinde tioridazin, monoaminoksidaz inhibitörleri, lorazepam, klomipramin, sertralin, fluoksetin, paroksetin gibi çeşitli ilaçlar kullanılmıştır.
Selektif serotonin gerialım inhibitörlerinin (SSRI) kullanılması psikiyatride önemli bir gelişme olmuştur. SSRI’larda heterosiklik antidepressanlarda görülen ciddi ve tehlikeli yan etkilerin görülmemesine karşın hastaların büyük bir çoğunluğu özellikle hızlı ve yüksek dozlarda başlanırsa cinsel yan etkilerden yakınmaktadırlar. 20-40 mg fluoksetin kullanan hastaların çoğu belli ölçülerde gecikmiş ejakülasyon bildirmişlerdir. Prematür ejakülasyon şikayetiyle başvuran hastalarda fluoksetinin iatrojenik etkisini tedavi amaçlı kullanılmış ve hastalar artmış bir kontrol bildirmişlerdir. Fluoksetin kullanımı davranışçı yönelimli psikodinamik tekniklerle birlikte kullanıldığında daha az seans yeterli olmuştur. Kaplan SSRI’ların geleneksel seks terapisi teknikleriyle (dur/başla, yavaş/hızlı gibi) birlikte kullanılabileceğini söylüyor. Bir olguda günde 20 mg’la başlayıp bir hafta içinde 40 mg’a çıkılmış ve 4 ay kullanılmıştır.
İkinci hastaları günde bir kez sabahları 50 mg sertraline kullanıyor, birlikte masturbasyon yoluyla başla/dur tekniği uygulatılıyor. 3 gün sonra ejakülasyon kontrolünde hafif bir ilerleme görülüyor. Sertralin günde 100mg’a yükseltiliyor. Hasta zamanından önce kız arkadaşıyla cinsel ilişki kuruyor ve başarılı oluyor. Günde 100 mg sertraline 8 ay boyunca herhangi bir yan etkiyle karşılaşmadan kullanıyor ve erken boşalma sorunu tekrarlamıyor. Kaplan, bu iki vakada da tedaviye çok çabuk yanıt alındığını ancak kontrollü çalışmaların gerekli olduğunu belirtmektedir(1).
Paroksetinin prematür ejakülasyon üzerine etkilerinin incelendiği plasebo kontrollü başka bir çalışmada cinsel ilişkilerin %50’sinden fazlasında vajinaya girdikten sonra 2 dakikadan önce boşalmanın olduğu hastalar prematür ejakülasyon olarak kabul ediliyor. Araştırmaya heteroseksüel, 18-75 yaş arası, araştırmaya katılabilecek kadın partneriyle düzenli cinsel ilişkisi olanlar alınıyor. Ereksiyon bozukluğu, inhibe erkek orgazmı, alkol ve madde bağımlılığı, mental bozukluk ve fiziksel hastalığı olanlar dışlandıktan sonra 17 hasta çalışmaya alınıyor. Birinci haftada 1 kapsül (20 mg), 2-6 haftalarda 2 kapsül veriliyor. Ejakülasyon zamanı, ejakülasyon öncesi vajinal vuru sayısı, ilişki sıklığı, libido ve olası yan etkilerin bulunduğu bir form ile tedavi sonuçları değerlendiriliyor. Çalışmadan önce hastaların çoğunda ejakülasyon süresi yaklaşık 40 saniye (bir hastada 90 saniye) olarak bildiriliyor. Paroksetin grubunda intravajinal ejakülasyon süresi 30 saniyeden 3. haftada 7.5 dakikaya, 6. haftada 10 dakikaya; eşlere göre tedavi öncesi 10 saniyeden 3. haftada 8.5 dakika, 6. haftada 10 dakikaya çıkıyor. Bütün artışlar istatistiksel olarak anlamlı bulunuyor. Plasebo grubunda ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmüyor. Paroksetin grubunda 3. haftadan sonra ilişki sayısında; 3. ve 6. haftadan sonra libidoda artma bildiriyorlar. Paroksetin grubundaki hastalar halsizlik ve esneme dışında yan etki bildirmiyorlar. Araştırmacılar, SCL- 90’daki anksiyete, depresyon ve diğer maddelerdeki azalmayla birlikte olmaması nedeniyle tedavinin ilk günlerinde ejakülasyon süresindeki iyileşmenin psikopatolojideki iyileşme sonucu olmadığını söylüyorlar. Sonuç olarak araştırmacılar paroksetinin yan etki açısından klomipramine tercih edilir olduğunu, 20 mg günlük dozun da yeterli olabileceğini söylüyorlar (7).
Segraves ve ark.’ın 20 hastayla yaptıkları plasebo kontrollü klomipramin çalışması sonucunda 25-50 mg gibi düşük dozlarda bile plaseboyla karşılaştırıldığında ejakülasyonun önemli ölçüde geciktirildiğini bildiriyorlar (2). Araştırmalarına cinsel ilişkilerinin %90’ında, koitus öncesi veya koitusun ilk dakikası içinde veya sekiz penil-vajinal vuruşdan önce ejakülasyonu olan hastaları alıyorlar. Denekler gazete ilanı yoluyla alınıyor. Araştırmaya almak için kullandıkları kriterler şunlar: 21-65 yaşları arasında olmak, partneri olmak, heteroseksüel olmak, cinsel fonksiyon bozukluğu dışında psikiyatrik hastalığı olmamak, madde kullanımı olmamak, önemli bir tıbbi rahatsızlığı olmamak, halen antihipertansif, antidepresan, antipsikotik veya antiadrenerjik ilaç kullanıyor olmamak. Tedaviye 25 mg’la başlanıyor. Koitusdan 6 saat kadar önce 25 mg klomipramin alınıyor. Bu dozda iki denemeden sonra sağlanan ejakülasyon gecikmesi hasta için tatmin edici olmazsa ve yan etki görülmediği takdirde 75 mg’a kadar çıkılmasına izin veriliyor. 25 mg dozda ejakülasyon için geçen süre 6.1 dakika iken plaseboda yalnızca 51 saniye olarak tesbit edilmiş. Libido, ereksiyon, ejakülasyon zamanlaması, ejakülasyon kalitesi ve genel cinsel tatminin, klomipramin grubunda plaseboya göre önemli ölçüde gelişme gösterdiği bildiriliyor.
Klomipraminin tam olarak prematür ejakülasyonu nasıl engellediği bilinmiyor. Klomipraminin yol açtığı ejakülasyon gecikmesinin siproheptadin (antiserotonerjik) ile geriye döndürülemediği ancak yohimbin (alfa-2-antagonist) ile geri döndürülebildiği bildirilmiştir (3). Başka bir çalışmada klomipraminin genital bölgede uyaran karşısında duyusal eşiği yükselterek etki edebileceği bildirilmektedir (4).
Kaynaklar
• Kaplan PM; The use of serotonergic uptake inhibitors in the treatment of premature ejaculation. J Sex Marital Ther, 20(4):321- 4, 1994.
• Segraves RT, Saran A, Segraves K, Maguire E; Clomipramine versus placebo in the treatment of premature ejaculation: a pilot study. J Sex Marital Ther, 19(3):198-200, 1993.
• Price J, Grunhaus LJ; Treatment of klomipramine-induced anorgasmia with yohimbine, a case report. J Clin Psychiat 51:32- 33, 1990.
• Colpi GM, Fanciullacci F, Aydos K,Grugnetti C; Effectiveness mechanism of chlomipramine by neurophysiological tests in subjects with true premature ejaculation. Andrologia 23:45-47, 1991.
• Köroğlu E.(Çev.); DSM-IV Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı. Hekimler Yayın Birliği, Ankara 1994.
• Kaplan HI, Sadock BJ, Grebb JA; Synopsis of Psychiatry. Seventh Edition. Williams and Wilkins. Maryland 1994.
RSS Facebook Twitter ilicMedia