Tina Turner’ın gerçek hayat hikâyesinden esinlenen bu film evlilikte fiziksel şiddet ve kötü muameleyi konu alıyor.
Orijinal adı: What's Love Got to Do with It
1993 Amerikan – Tür: Biyografi, Dram
IMDB Puanı: 6,9/10
Yönetmen: Brian Gibson
Senaryo: Kate Lanier, Tina Turner (Kitap), Kurt Loder (Kitap)
Oyuncular: Angela Bassett (Tina Turner), Laurence Fishburne (Ike Turner), Vanessa Bell Calloway (Jackie), Jenifer Lewis (Zelma Bullock), Phyllis Yvonne Stickney (Alline Bullock), Khandi Alexander (Darlene), Rae'Ven Larrymore Kelly (Young Anna Mae)
Konusu ve yorum: Anna Mae Bullock (Tina Turner’ın gerçek adı) mutsuz bir çocukluk geçirmiştir. Kocası tarafından şiddet gördüğü için, Annesi iki kızından birisini alarak evden uzaklaşınca, Anna Mae büyükannesi tarafından büyütülür. Büyükannesi ölünce St. Louis’teki annesi ve kız kardeşinin yanına gelir. Burada müzisyen Ike Turner ile karşılaşır. Ike, Anna Mae’nin yeteneğini keşfederek ona müzik kariyerinde destek olur. Anne Mae ve Ike kısa süre içinde evlenirler. Anne Mae, Tina Turner sahne adını kullanmaya başlar.
Ike son derece baskın bir karakterdir. Anne Mae sayesinde kazandıkları parayı dilediği gibi yönetir. Alkol ve uyuşturucu kullanır ve Anne Mae’ın ihtiyaçlarını tamamen görmezlikten gelir. Ike, Anne Mae’ye fiziksel şiddet uygulamaya başlar. Başlarda sevecen bir adam gibi görünen Ike’ın aslında ne kadar bencil ve empati yoksulu biri olduğunun ipuçları ilişkinin en başından itibaren vardır ama Anne Mae bu ipuçlarını göremez. Örneğin, tanıştıkları sırada Ike’la birlikte olan kadın adamın ihmallerine dayanamayarak intihar girişiminde bulunup hastaneye kaldırıldığı gün, birlikte olduğu kadın hastanede can çekişirken, Ike Anne Mae’yi baştan çıkarıp onunla birlikte olur. Anne Mae, kırsal kesimde büyümüş bir genç kız olarak zaten bu yeni hareketli hayatta başı dönmüş vaziyette, Ike’ın nasıl biri olduğunu göremez.
Uzun süre kocası tarafından aşağılanan, dayak yinen Anne Mae, bir arkadaşının teşvikleriyle Budizm’le ilgilenmeye başlar. Görünen o ki kendi kişisel gelişimi için harcadığı çabalar sonuç verir ve özgüveni artar. Nihayet, “Tina Turner” sahne ismini kullanma hakkı dışında bütün mal mülkten vazgeçerek Ike’tan boşanmayı başarır. Ike, Tina’nın peşini bir süre daha bırakmasa da, Tina taciz dolu eski yaşamına dönmemeye kararlıdır. Kendi başına yoluna devam eder ve başarılı bir sanatçı olarak bütün dünyaya adını duyurur.
Bu filmi doğru okumayı başarabilirsek, taciz edilen, kötü muamele gören, dayak yiyen kadın ya da erkeklerin alabileceği önemli mesajlar içerdiğini düşünüyorum. Birinci ve en önemli mesaj, kendi kendine yeterli, kendine değer veren bir insan olmak kötü muameleden kurtulmanın birinci basamağıdır ve bu bir süreçtir, çaba harcamayı gerektirir. Bu nedenle ben, kocasından şikâyet eden hiçbir kadına hemen ilk seanstan “bu adamdan ayrılmalısın” demem. Bazı “terapist” geçinenlerin böyle yaptığını biliyorum. Kadına sanki hayatı boyunca onun yanında olabilecekmişiz gibi yalancı bir destek vermeyi son derece sakıncalı buluyorum. Bu kestirmeden tavsiyeyi yerine getirmesi muhtemelen imkânsız olacağından, kadının kendisini daha da kötü hissetmesinden başka bir işe yaramaz. Eğer ilişki çok patolojik değilse, ufak bir ihtimal de olsa, kadının öz güven kazanması, kocasının da kendisini değiştirmesi sonucunu doğurabilir. Sonuç olarak evliliğin kurtulması olasılığı tamamen dışlanamaz.
Bu tür evliliklerde patolojik bir denge olduğu ve bu dengenin iki taraflı sebepleri olduğu “Bunun Aşkla Ne İlgisi Var” filminde çok güzel anlatılıyor. Tina, ihmal edilmiş ve terk edilmiş bir çocuk olarak, belki de kendi yaşadığını çocuklarına yaşatmamak için kocasına karşı koymayı başaramıyor olabilir. Ya da anne babasının bile terkettiği bir çocuk olarak belki de derinlerde iyi bir muameleyi hak ettiğine inanamıyor olabilir. Kendi anne babası tarafından ihmal edilen bazı küçük çocukların aslında tamamen yabancı oldukları bir insana şaşırtıcı bir şekilde yakınlık gösterebildiklerini görürsünüz. Bu tür ihmal edilmiş çocukların erişkin yaşamlarında da kendilerine azıcık ilgi gösteren insanlara körü körüne bağlandıklarını görebiliyoruz. Erken yaşlardaki bağlanma problemleri sonraki yaşlarda en fazla kadın erkek ilişkileri ve evlilik hayatında etkilerini gösteriyor.
Bildiğim kadarıyla bir ilgisi yok ama Tina Turner’ın "What's Love Got To Do With It" şarkısının sözleri maruz kaldığı kötü muameleye bir tepki gibidir. Filmin finalinde söylediği bu şarkı, içinde fiziksel şiddet ve aşağılama bulunan bir ilişkiye aşk denilemeyeceğini haykırıyor adeta:
Anlamalısın
Bir dokunuşun
Nabzımı hızlandırıyor
Bu sadece heyecan
Kızla erkeğin buluşması
Karşıtların çekimi
Fiziksel, sadece mantıksal
Gözmezden gelmeye çalış
Bundan çok daha fazlasıdır
….
Bunun aşkla ne ilgisi var
İkinci el duyguların
Aşkla ne ilgisi var
Kırılabildiği zaman
Kalbe kim ihtiyaç duyar
….
Yeni bir yön çizmekteyim
Ama söylemeliyim
Nasıl korunurum, düşünüyorum
Böyle hissetmekten korkuyorum
Gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alan bu filmi evlilik ve şiddet konusuyla akademik olan ilgilenen meslektaşlarıma ve kendi evliliğinde ihmal edilen, şiddet görenlere tavsiye ediyorum. İyi seyirler.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy
Not: “What's Love Got To Do With It”şarkı sözleri Çağlar Simsoy’un çevirisinden alınmıştır.
RSS Facebook Twitter ilicMedia