ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Berdel

berdel, evlilik, tarık akan, türkan şorayAnadolu insanının evlilik geleneklerinden berdel’i konu alan sosyal içerikli bir film.


1990 Türkiye - Tür: Aile, Dram


Yönetmen: Atıf Yılmaz

Senaryo: Atıf Yılmaz, Yıldırım Türker, Sevgi Saygı

Yapımcı: Bülent Hekimoğlu, Gülseven Güven Yaşer


Oyuncular: Tarık Akan, Türkan Şoray, Füsun Demirel, Mine Çayıroğlu, Taner Barlas


Konusu ve yorum: Film Anadolu’daki evlilik geleneklerinden berdel’i konu alıyor. Berdel özellikle başlık parasından kaçınmak için bir kız verip karşılığında bir kız alma geleneğine deniyor. Ömer (Tarık Akan) beş kız çocuk sahibi olduktan sonra, erkek çocuk yapsın diye Hanım’a (Türkan Şoray) kuma getirmeye karar verir. Başlık parasını karşılayamadığı için 15 yaşında olan en büyük kızını vererek evlenebilecektir. Kızın gönlü köyün yakınındaki bir fabrikada çalışan teknisyendedir ama geleneklere karşı koyamaz ve babasının kızını aldığı yaşlı adama gelin gider. Ömer’in yeni karısı hemen gebe kalır. Ömer artık bir erkek çocuğu olacağından o kadar emindir ki, oğlanın sünnetlik kıyafetini bile alıp, kumanın odasına duvara asar. Kumanın üzerindeki baskıyı hayal edebilirsiniz herhalde.

Ömer’in kızını verdiği adam ölünce genç kız asıl evlilik hayallerini kurduğu teknisyene kaçar. Ömer aslında kötü kalpli bir adam değildir. Filmin değişik sahnelerinde yaptıklarından çok hoşnut olmadığı hissedilir ama gelenekler o kadar etkilidir ki, neredeyse yaptıklarından başka seçeneği de yok gibidir. Kızının teknisyenle yaptığı evliliği kabullenir ve destekler. Kız yeni kocasıyla kasabaya yerleşir.

Kuma bütün beklentilerine karşın tekrar kız doğurur. Ömer yıkılmıştır. Bu arada Hanım tekrar hamile kalır. Hamileliğini Ömer’den gizler ve korkusundan çocuğu doğurmak için bir bahaneyle kasabadaki kızının yanına gider. Son anda gebelikten haberdar olan Ömer kasabaya gider. Doğumdan hemen sonra kasabaya geldiğinde bir oğlu olduğunu öğrenir ama çok sevdiği karısının sağlık durumu kötüdür. Hahım, ölüm döşeğinde Ömer’e şöyle seslenir: “Sana bir oğlan vermişim Ömer. Canımı oğluna berdel etmişim. Al oğlunu Ömer, inşallah sana benzemez.” Filmin can damarı olan bu söz Ömer’i derinden yıkar ama artık çok geç kalmıştır. Hanım ölür, kuma da ailesine döner, Ömer’e çorbasını pişiren evindeki kızları olacaktır artık.

Filmde bana ilginç gelen bir detay. Köydeki sağlık çalışanları köylüyü doğum kontrolü konusunda bilinçlendirmek için okula çağırırlar. “Saat ikide kadınlar, saat dörtte de erkekler gelsin” diye ilan edilir. Köyün erkeklerin birçoğu belki de modern kıyafetli bu sağlık çalışanlarının karılarını yanlış yola iteceğinden korkarak eğitime katılmasına engel olur. Ben olsaydım önce erkekleri toplar, onları ikna ederdim.

Bu tür toplumsal içerikli filmlerin seyredilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bununla birlikte bence önemli bir noktaya değinmeden geçemeyeceğim. Topluma gerçekten erişebilmek ve doğru mesajı vermek istiyorsak toplumun hassasiyet taşıdığı değerlere karşı daha dikkatli olmamız gerektiğini de düşünüyorum. Örneğin bu filmin mesajı kadının istemediği bir evliliğe zorlanmaması gerektiğidir. Peki, filmde 15 yaşındaki kız başka birini sevdiği halde kiminle evlendiriliyor dersiniz: karikatürlerde hicvedilen dindar görünümle sakallı yaşlı bir adamla. Burada bir taşla iki kuş vurmaya çalışılıyor galiba ama verilmeye çalışılan ikinci mesaj birisiyle sebep sonuç ilişkisi bağlamında ilgisiz olduğu için ulaşılmaya çalışılan kitlenin tepkisiyle karşılaşması da muhtemel. Diğer taraftan zaman zaman sosyal içerikli filmlerin içine düştüğü sıkıcılığın bu filmde olmadığını ve büyük oyunculuklarıyla Türkan Şoray ve Tarık Akan’ın bir kez daha iyi bir iş çıkardıklarını düşünüyorum.

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy