ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Aşkın (500) günü

ayrılık, evlilik, ilişkiOrijinal adı: (500) Days of Summer
2009 Amerika, Tür: Dram, Komedi, Romantik

Yönetmen: Marc Webb

Oyuncular: Zooey Deschanel (Summer), Joseph Gordon-levitt (Tom), Chloe Moretz (Rachel), Minka Kelly (Autumn), Matthew Gray Gubler (Paul)

Konusu ve yorum: Karşılıksız aşk, mesafeli bir ilişki ve ayrılma üzerine güzel bir film. Bir baş yapıt değil ama uzun süreli (belki de evlilik) beklentisi olan romantik bir erkekle, içinden geldiği gibi yaşayan mesafeli bir kadın arasındaki ilişkiyi anlatan sürükleyici bir film olması nedeniyle tanıtma ihtiyacı duydum.

Tom tebrik kartları hazırlayan bir şirkette sevmediği işi yapan bir genç adam. İş yerine yeni gelen sekreter kıza (Summer) âşık olur. Sekreter kız da bu aşka karşılık verir ama aynı şekilde değil. En başında bu ilişkiden çok fazla bir şey beklememesi gerektiğini ona söyler. Summer içinden geldiği gibi davranan, kendini hiç bir konuda bastırmayan, sevmediği bir şeyi yapmayan bir kadındır. Tom kendi duygularını ve duygusallığını bastırarak arkadaşlık ve cinsellik içeren bu ilişkiyi sürdürür. Sonra bir gün beklenmedik şekilde Summer Tom'u ve işini terk eder.

Tom bu ayrılığın acısıyla eve kapanır, kendini dağıtır. Nihayet ayrılığın acısını üzerinden attığında ihmal ettiği mimarlık kariyerine dönmeye karar verir ve işinden ayrılır. Yeni bir iş aramaya başlar. Bir ara Summer ile karşılaşır ve ani bir kararla yeni tanıştığı başka bir adamla evlendiğini öğrenir. İş görüşmesi için gittiği bir şirkette güzel bir kadınla karşılaşır. Kadınla aralarında bir etkileşim olmuş gibidir. Kadının adı ise tesadüf bu ya: Autumn'dır. (İngilizce bilmeyenler için söyleyeyim, Summer yaz Autumn sonbahar anlamına geliyor.)

İlişkiler ve aşklar üzerine çok film çekilmiştir muhakkak ama bağımlı erkek ve cool, mesafeli kadın arasındaki ilişkiye bu film güzel bir örnek oluşturuyor. Karakterlerin abartılı olmaması da güzel. Biri bağımlı biri borderline karakterden izler taşıyor ama her ikisinde de kişilik bozukluğu olduğunu söylemek mümkün değil. Summer'ın ani bir kararla yaptığı evlilik nasıl gider bilemem ama Tom ayrılıktan büyüyerek çıkmayı başarıyor.

Chloë Grace Moretz, evlilik, ayrılıkYas tutanlarda görülen bir süreç burada karşımıza çıkıyor. Yas tutan, kaybettiği kişinin bazı özellikleriyle özdeşim yapar. Tom da Summer'ın istemediği şeyi yapmama, sevdiği şeyin peşinden gitme özelliği ile ondan ayrıldıktan sonra özdeşim yapmıştır. Böylece sevdiği iş olan mimarlık alanında kendine iş aramaya başlar. Bu Tom adına sevindirici bir şey. Filmin sonunda Summer, Tom'a "sende hiç bir yanlış yoktu, ben hariç" gibi yerinde bir söz söyler. Gerçekten de Tom en başından itibaren ilişkinin güzel yanlarına kendini kaptırmış, sevgisine tam olarak karşılık vermediğinin ipuçlarını görmezlikten gelmiştir. İlişkinin güzel yanlarına odaklanabilmek mutluluk adına iyi bir şey olsa da, güven vermeyen bir ilişkide bunu yapmak acı çekmeye neden olur.

Filmde komik ama bence önemli bir detay var. Tom'un aşk acısı çektiği sırada küçük kız kardeşi
Rachel (12 yaşındaki Chloe Moretz oynuyor) yardıma koşar. Rachel yaşına rağmen kadın erkek ilişkileri konusunda epey bilgi ve tecrübe sahibi olmuştur. Bu sahneler erkeklerin aslında aşk konusunda kadınlardan daha naif oldukları (ve kadınlara göre daha saf bir şekilde kendini aşka kaptırdıkları) mesajını vurgulayan sahneler bence. Erkeklerin daha çok cinsellik peşinde koştukları, kadınların da aşık oldukları bir klişe midir? Yoksa çağımızda işler tersine mi döndü? Belki de bütün duygusallıklarına rağmen kadınlar hep daha pragmatik olmuşlardır. Tartışmaya açık bir konu.

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy