Kadın erkek ilişkilerinde subjektif aşk duygusunu yüceleştiren yüzeyel ama sürükleyici ve eğlenceli bir film.
Orijinal adı: Love Actually
2003 ABD, İngiltere - Tür: Dram, Komedi, Romantik
IMDB Puanı: 7,7/10
Yönetmen: Richard Curtis
Senaryo: Richard Curtis
Oyuncular: Bill Nighy (Billy Mack), Gregor Fisher (Joe), Rory MacGregor (Engineer), Colin Firth (Jamie), Sienna Guillory (Jamie's Girlfriend), Liam Neeson (Daniel), Emma Thompson (Karen), Lulu Popplewell (Daisy - Kızı), Kris Marshall (Colin Frissell), Heike Makatsch (Mia), Martin Freeman (John), Joanna Page (Just Judy), Chiwetel Ejiofor (Peter), Andrew Lincoln (Mark), Keira Knightley (Juliet), Hugh Grant (Başbakan), Nina Sosanya (Annie)
Konusu ve yorum: Dev bir kadroyla çekilmiş olan bu filmin teması aşk. Filmde birçok kadın ve erkek arasındaki aşk hikâyeleri, hiçbir ilişkinin detayına girilmeden ardışık bir şekilde hepsinden küçük sahnelerle gösterilmiş. Başlangıcında da açık bir şekilde ifade edildiği şekilde bu film, insanın doğasında sevmek ve sevilmenin, nefretten daha baskın bir dürtü olduğu anafikri üzerine kurulmuş. Bu tema bağlamında çok sıcak bir film ortaya çıkmış ama şahsi kanaatim filmin kadın erkek ilişkilerinin yalnızca heyacanlı ve keyifli yanlarını ortaya koyarak tek taraflı bir bakış açısı ortaya koyduğu.
Filmdeki bütün kadın ve erkekler en sempatik en güzel yanlarıyla resmedilmiş. Hatta neredeyse sapkın denilebilecek orta yaşlarının sonlarındaki bir rock yıldızı bile bütün ağzı bozukluğuna ve edepsizliklerine rağmen çok sevgi dolu bir adam olarak gösterilmiş. Filmdeki karakterleri ve “onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” edasında mutlu sonla biten klişe bir dizi ilişkileri fazla romantize edilmiş bulsam da şunu itiraf etmeliyim ki, haklarında hiçbir şey bilmediğimiz bir düzine çiftin aşk hikâyesini bir film içinde son derece sürükleyici biçimde ortaya konulmuş olmasını çok başarılı buldum. Kesinlikle filme kendinizi kaptırıyorsunuz ve her bir mutlu sonda seyirci olarak siz de heyecanlanıyor ve seviniyorsunuz.
Filmde birbirinden çok farklı aşk ve sevgi türlerinden tabiri caizse ortaya karışık yapılmış: bir birinin dilini anlamayan bir hizmetçi ve yazar arasındaki aşk, birbirinden çok farklı sosyoekonomik ve kültürel yapıdan gelen (başbakan ve sekreteri) iki kişi arasındaki aşk, uzun yıllar aynı işyerinde çalışan iki kişinin birbirinden habersiz karşılıklı aşkları, en yakın arkadaşının yeni evlendiği karısına duyduğu aşk, evli orta yaşlarında bir adamın iyi giden bir evlilik hayatına rağmen işyerindeki ateşli genç kadının adeta zorlamasıyla ona karşı bir şeyler hissetmeye başlaması, âşık olduğu karısı öldükten sonra yeni birine âşık olma/olabilme, bir çocuğun annesini kaybettikten sonra, annesiyle aynı ismi taşıyan bir yaşıtına karşı hissettiği “aşk”, bir porno filminde birlikte oynayan kadın ve erkeğin iş gereği birbirine önce cinsel olarak yakınlaşmalarına rağmen aralarında arkadaşça bir aşkın gelişmesi, hayatında birçok kadın olan bir rock yıldızının uzun yıllardır birlikte çalıştığı menejeriyle arasındaki dostluğu en yüce sevgi olarak görmesi.
Aslında bu uzun listedeki her bir aşk ve her bir ilişki biçimini ayrı ayrı konuşabiliriz. Örneğin iş yerinden biriyle yaşanan aşk ister evlilik dışı bir ilişki olsun isterse evlilikle sonlansın, kendine özel sorunlara gebedir. Bu ilişki bittiği takdirde unutmaya çalıştığınız biriyle yüz yüze bakmaya devam edeceksiniz ve kaybınızın yasını tutmanız güçleşecek. Eğer âşık olduğunuz ve ilişki yaşadığınız kişi sizin patronunuz ya da üstünüz ise ast-üst ilişkisini sağlıklı bir şekilde sürdürmeniz hiç de kolay olmayacak. İlişkinizdeki sorunları (evlenirseniz de evlilik hayatınızdaki sorunları) işinize yansıtmanız kaçınılmaz olacak. Ya da tersine iş hayatında ister patron çalışan olarak isterse rakip eş düzey çalışanlar olun iş hayatınızdaki meseleler evlilik hayatınıza (ilişkinize) yansıyacak. Aynı insanla 24 saat birlikte olmanızın yaratacağı bıkkınlık da cabası. Sonuç her biri ayrıca tahlile ihtiyaç duyan bu farklı aşk ve sevgi biçimlerini film yüzeyel olarak almış, ben de detaya girmeyeceğim müsadenizle.
“Hayat güzeldir” “aşk varsa her şey yolundadır” yüzeyel fikirlerini destekleyeyen bu romantik komedi filminden keyifli vakit geçirmek dışında hiçbir şey beklemeyin. Az da olsa uygunsuz cinsel içerikli ve çıplaklık içeren sahnelerinden dolayı bir aile filmi olmadığını söylemeliyim. IMDB’de izleyicilerden yüksek bir puan almış olan bu film mutlaka seyredilmesi gereken filmlerden birisi değil. Yine de seyredecekler için iyi seyirler.
Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy
RSS Facebook Twitter ilicMedia