ruhikizi

Evlilik, Aşk ve Kadın Erkek İlişkileri Üzerine Filmler

Ahlaksız Teklif

evlilik, para, ahlaksız teklif, demi moore, robert redfordOrijinal adı: Indecent Proposal

1993 ABD yapımı
Senaryo: Amy Holden Jones
Yapımcı: Sherry Lansing, Alex Gartner

Yönetmen: Adrian Lyne
Oyuncular: Demi Moore (Diana Murphy); Woody Harrelson (David Murphy); Robert Redford (John Gage); Seymour Cassel (Bay Shackleford); Oliver Platt (Avukat Jeremy)
Konusu ve yorum: Evlilik ve evlilik dışı ilişki hakkında sıra dışı bir film. Öncelikle bu filmde erotik sahnelerin olduğunu hatırlatalım. 18 yaşından küçüklerin ve bu tür sahnelerden hoşlanmayanların seyretmesi sakıncalı olabilir. Bu arada bu tür filmlerden erotik sahneleri çıkarsalar filmin değerinden hiç bir şey kaybedeceğini sanmıyorum. Demi Moore'un sevişme sahneleri var diye film daha çok mu seyrediliyor bilmem. Çok önemli felsefi ve ahlaki konuları gündeme getiren bu gibi filmlerdeki erotik sahneler seyircinin ve medyanın dikkatini asıl konudan uzaklaştırıyor. Örnek verecek olursak Kubrick’in Lolita filminde erotik sahneler yok diye daha az önemli bir film olmadı.

demi moore, ahlaksız teklif, evlilik, paraFilmin konusuna dönelim. Diana ve David lise yıllarında tanışırlar. Genç oldukları için ailelerinin itirazlarına rağmen evlenirler. Çok mutlu olan çift hayallerindeki evi yaptırmaya başlar ancak işler istedikleri gibi gitmez ve ekonomik bir çıkmaza girerler. Las Vegas'ta kumar oynayarak işi toparlamayı ümit ederler. Las Vegas'ta milyarder bir adam olan John Gage Diana ile bir gece karşılığı 1 milyon dolar teklif eder. O geceyi bir daha konuşmayacaklarına söz vererek karı koca bu teklifi kabul ederler. Ancak yine işler umdukları gibi gitmez, David o geceyi unutamaz ve o gece hakkında sorular sorarak karısını bezdirir. Bu arada zengin adam Diana'nın peşini bırakmamıştır. Çeşitli fırsatlarla kadının karşısına çıkar ve David'le arasının kötü olmasından da faydalanarak kadını tavlamayı başarır. David bütün olup bitende kendi hatasını nihayet kabul eder ama iş işten geçmiş gibi görünmektedir, Diana boşanma davası açmıştır. David çaresiz boşanma evrakını imzalar. Bu arada onu hala sevdiğini söyler. Diana zengin adamla birlikte keyfi yerinde görünmektedir ama o da David'i sevmeye devam etmektedir ve filmin sonunda tekrar bir araya gelirler. Zengin adam “ona baktığı gibi bana hiç bakmayacaktı” diyerek kadından vazgeçer. Bir milyona ne mi olur? David su aygırlarını kurtarma fonuna parayı bağışlar. O gece kimin yanına kâr kalır, takdiri size bırakıyorum!

Bu film ne mesaj veriyor dersiniz? Herkesin bir fiyatı olduğu mu, zengin bir erkeğin istediği kadını elde edebileceği mi, yoksa eğer dikkat edilmezse ekonomik problemlerin bir evliliği bitirebileceği mi? Gerçek aşkın parayla satın alınamayacağını mı? Görünen o ki bu sorularının hepsine de hem evet hem de hayır cevabı verilebilir. Ancak her evli çiftin bu filmden çıkarması gereken dersler var bence.

Bu dersleri şöyle sıralayalım. 1) Aranızdaki sevgiye fazla güvenmeyin, sevgi beslenmeli ve korunmalıdır. 2) Ekonomik olarak boyunuzu aşmayın, ekonomik sorunlar bir evliliğin sonunu getirebilir. 3) Kumar ekonomik sorunları çözmez. 4) Birlikte yapılan hataların suçunu bir kişiye yüklemeyin. Herkes kendi hesabına yaptığı hatayı kabul edebilmelidir. 5) Geçmişteki hataları (hele hele sizin de katkınız varsa) eşinizin başına kakıp durmanın kimseye faydası olmaz. 6) Bazı hatalar öyle büyüktür ki, ilişkiyi tamamen bitirmeden yapılan hataları unutmak ve ilişkiye yeniden başlamak mümkün olmayabilir. Bazı durumlarda fiilen hatta kimi zaman hukuken tamamen bitirmeden bir ilişkiye yeniden kendini tam olarak verebilmek mümkün olmayabilir.

robert redford, evlilik, para, ahlaksız teklifBu filmin belki de en önemli mesajı paranın ve paranın satın alacağı şeylerin mutluluğu garantilemeyeceğidir. Günümüzde para öylesine yüceleştirilmiştir ki, birçok insan her şeyin bir fiyatı olduğuna inanmaktadır. Filmde bir replik bu durumu trajikomik bir şekilde dile getiriyor. Ahlaksız teklifi sözleşmeye bağlamak için David ve Diana avukat arkadaşlarını ararlar. Avukat o sırada iki potansiyel müşteriyle ofisinde oturmaktadır. Telefonda avukat David'e "ne yaptın sen, senin karın en az iki milyon eder dostum" der. Odadaki müşteriler de bu avukatın tam aradıkları avukat olduğuna karar verirler!

Kadınlar için paranın ne kadar çekici olabileceği meselesi bilimsel araştırmalara da konu olmuştur. Bir sosyal psikoloji çalışmasında çirkin sayılabilecek (yani fiziksel açıdan %10’a giren) bir erkek yıllık 150 bin dolar daha fazla kazanıyorsa çekicilik açısından %90’a girmeyi ve rakiplerini geçmeyi başardığı gösterilmiştir. Tarihin her döneminde zengin adam güzel kadın birlikteliğinin ideal bir çift oluşturduğu kabul edilmiştir. Bu filmdekine benzer bir teklif yapıldığında insanların kabul edip etmeyeceğini tartışan forumlara rastladım internette. O kadar çok sayıda insan teklifi kabul edeceğini söylüyor ki, şaşarsınız. Hatta bir forumda "neden olmasın, çok daha azı için iş hayatında başımıza gelmeyen mi var" demiş birisi. Film günümüz insanını parayla ilgili zaafıyla mı yüzleştiriyor yoksa kadın erkek ilişkisindeki evrensel bir gerçekle mi? Benim yorumum her ikisinin bir bileşimini beyaz perdeye taşıdığı yönünde.

Bu arada filmin sonu itibariyle romantik bir film olduğu kanaatindeyim. Daha gerçekçi olsaydı sonunda evlilik biterdi ve kadın da zengin adamla bir kaç yıl geçirdikten sonra paranın mutluluk getirmeyeceğini öğrenmiş olurdu. Her ne kadar bir milyon havaya gitse de filmin sonunda herkes bu işten biraz kârlı çıkmış gibi mutlu bir sonla bitirilmiş. Filmin sonunda David ve Diana paranın önemi olmadığını anladılar anlamasına ama gerçek hayatta birçok evlilik paranın yol açtığı sorunlar nedeniyle onarılamaz bir şekilde yara almaktadır. Filmin romantik sahnelerinde David Diana arasında şu replik tekrarlanır:
"Seni sevdiğimi sana söylemiş miydim?
Hayır.
Seviyorum.
Hâlâ mı?
Her zaman."
Hadi diyelim evliliği kurtardılar, ben olsam en azından filmin sonunda bu repliği modifiye edip bir mesaj yerleştirirdim:
"Beni her zaman seveceğinden emin olabilir miyim?
Hayır olamazsın.
Peki ne yapacağız?
Sanırım bundan sonra daha dikkatli olmamız gerekiyor."

Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy